1 Eylül 2008 Pazartesi

VİRAL

hadi gerçeği görelim biraz.. hani kendimizi sakladığımız ana rahmi korunaklığındaki yalanlarımızdan sıyrılıp biraz da gerçekleri görelim.. mesela barıştan söz eden yok çevremizde.. yakmak yıkmak yok etmek taraftarı nefes alabilen her canlı.. daha konuşmaya yeni başlamış anlamlı cümle kurabilen insan yavruları bile bişeyleri bozmaktan yada yok etmekten yana.. toplum sınırsız tüketimle sınırsız tükenim arasına sıkışmış durumda.. kadınlar 16sına gelmeden lezbiyen oluyor ve erkekler efemine tavıralarla daha fazla ilgi çekeceğini düşünüyor.. oysa eşcinselliğin suç sayılmadığı toplumumuzda sınırsız üreme artık cinsiyetler arasında olmaktan çıkıp sadece ve sadece beden üzerindeki deliklerle isimlendirilmekte.. sonra kimse eşit olmaktan yada eşitiyle takılmaktan yana deği.. mutlak amaç bir boy üstte olup alttakini ezmek.. veya kendinden daha niteliklileri alıp yanına daha da yücelmek.. hep bir savaş.. başkasının ciğerlerinden çalmazsak nefes bile alamiyacağımızı sanmaktayız.. en yakınımızı satıp yüzüne güldüklerimizi arkasından vurabilriz.. evet biz insanız.. dünyanın acınası süper gücü.. ilk işi kendin yok etmek olan bir virüs.. nasıl iğrenç kokuyoruz bir bilseniz.. nefret kokuyoruz buram buram.. hırs, kıskançlık.. elimiz yüzümüz çekememezliğin verdiği o hafif kırmızı renkle al al olmuş.. ifrit oluyorz.. yada öfke nöbetleri geçiriyoruz başkalarının ritmik beden hareketlerine.. ah oysa insanız.. bir sıkımlık canı olan ve aklından başka kullanacak silahı olmayan.. neyin peşindeyiz gerçekten.. daha fazla para daha fazla hakimiyet yada daha fazla sex mi.. hayır.. insan olmak başlı başına hastalık bilincindeyim.. insanlık hastalığı bedenimizi ele geçiren.. sövmek yakmak yıkmak.. hepsi genetiğimizde.. evet.. kimse barıştan söz etmiyor.. özellikle ben.. size karşı..

Hiç yorum yok: