1 Eylül 2008 Pazartesi

buğuseptil kıvamında düşler..

turuncu bir balonla dünya seyahatimin tam ortasında.. garip ve anlamlandırmadığım rüyalarımı takip ederken.. ala bir karga.. geçmişimden hatıra.. omuzuma konup tuhaf tavırlar ve alengirli cümlelerle aldı aklımı başımdan yine.. yürüyüş yapılan yolların belki en girdili çıktılı yerinde.. bir çalı dibi tecavüzü.. geçilmeye çalışılan ırzlar.. kirli namuslar.. dört duvar namussuzlar.. 7 parmağımın 7side bir bal kavanozunun içinde.. ayaklarım köklenip toprağa can vermekte.. siyasi görüşleri gözlerinde belli olan koyu kızıl mevsimlik şeftali kokuları.. elim kolum çamur dolmakta.. geleceğim ise çamurlandıkça aydınlanmakta.. karga.. binlerce şekle girip.. en sonunda bir ahu ceylan.. karar kılıp bedeninde.. tuhaflıklar silsilesi.. belli şimdi gökyüzünde hep olması gerekenler yerde.. öznesiz yüklemsiz ve sessiz soluksuz çığlık kıvamında cümleler.. terlemeler.. terslemeler.. gözüme sokup yapılan iyilikleri.. kargaya tribal dillemeler.. küçük oğlan çocuklarının kimseye çaktırmadan ayakkabılarıma işemesi.. ve haysiyetsizler.. ulan haysiyetsizler.. neresinden baktığına bağlı bir manzara karşısında münazaraşmalar.. münakaşa içinde ağlaşmalar.. balonum çoktan karganın kontrolünde lacivert bir derinlikte yukarı doğru batmakta.. ilüzyon kıvamında sevişme sahneleri gözümün önünde.. gözüm olması gereken yerde.. değişik tropikal meyvelerin bir anda üzerinde patladığı kayalık bir uçurum.. uçurumun altı uçurtma.. uçurtmalar lacivert.. ve gökyüzü mora çalmakta.. ansız tinerci çocuklar.. ve peşisıra çığlıklarla.. istanbula güneş doğmakta..

Hiç yorum yok: