1 Eylül 2008 Pazartesi

derman

bir tek dileğim var mutlu ol yeter.. istanbul bildiğin gibi çünkü.. sıcak bunaltmış asfalt karası erimiş ruh posalarını.. bir tek mutlu ol yeter diyebilmek bu sıcakta ne kadar ferah bir çınar gölgesi.. istanbul sıcaktan bunalmış.. tansiyonu bir garip oryantel.. kıvar kalçalı kadınlar doluşmuş her ışıldayan köşebaşına.. bildiğin gibi işte.. bir tek sen mutlu ol yeter.. gittiğin yer gibi serin değil bu mevsim istanbulun ruh halii. pek çok cinneti taşımakta kadınlar cenin diye karınlarında.. istanbul işte.. mutluluğuna amade.. ben ve bir kaç milyon insan aynı anda nefes alıyoruz bu aralar.. havadar pek havadar ciğerlerimizin güneşten saklayabildiğimiz köşeleri.. gittiğin yolu sorarsan bildiğin gibi o da.. tuhaf.. yolalra kin besliyorum anlamsız yere.. vatanımdan bezdim.. gidişin istanbulda pek umursanmadı benim dışımda.. tenin tuhaf ılıktır.. bilirim.. bazen mevsimin beklenmedim yağmutrları atıveriyor.. nasıl mutsuz oluyorum bir bilsen.. oysa bir tek mutlu olman için neler bilirdim ben sen istesen.. yada bir bilsen.. kimler neler isterdi ellerinde olsa hayattan.. bırakıp gitmek yakışmasa da bırakılmışlıktan ziyade yalnız başına ısınmak gücüme gidiyor mavi sıcak dualarla.. sen kıblelerin yönlerini değiştirip gittiğinden beri tanrılar garip ve sarhoş bir şekilde üzerime kusmakta.. tütün yasaklandı.. elbet duymuşsundur.. dumansız kalmış ciğerlerle beklemek nasıl sinir bozucu bir bilsen.. oysa.. bir tek dileğim vardı mutlu olsan yeterdi.. ne bileyim mutluluğu uzak bir coğrafyada bulacağını.. coğrafya tuhaf ilmi bir frekans.. ve tınlamaları etimden et koparmakta.. istanbul.. garip arasından su geçen kaya parçası.. kalpsiz nursuz kitapsız.. gittiğinden beri kıblesiz tanrısız.. gelsen ya.. bak bir tek dileğim vardı hani.. mutlu olsan yeterdi.. yetmedi..

Hiç yorum yok: