1 Eylül 2008 Pazartesi

ÖLÜM..

bam..bam..bam.. binlerce ayak sesi.. inadına bol gürültüyle indirilmekte mermer kaplı avluya.. kulakta çınlanan ve asla silinmicek olan.. ve ömürden ömür koparan bir keman melodisi.. yavaş yavaş.. tekrarlanan nakaratlar.. hüznün coşkulu sesi.. ciğerine sokup hançeri.. karşılığında güler bir yüz bekleyen.. hak eden.. ve hak ettiğini elde eden.. yırtık çoraplı ve ağzı bozuk bir kenar mahalle yosması.. ne kadar da detone mezarlığın sesi.. eller üzerimde.. taşınmak ve taşınmak ve taşınmak.. sonsuz nakaratlar peşimde.. ne kadar da detone mezarlığın sesi.. gölgelik bir cennet bahçesi.. huri dilekleri şikayet kutusuna.. kararmakda olan hayat.. kararmakta olan sen ve ben ve bizden kalanlar.. karar'mak.. kararabilmek.. hadi tekrar.. tekrar ve bir daha tekrar.. ayak sesleri.. ne kadar da rahatsız edici.. eller.. üzerine yatılası eller.. toprak kokusu ve gülüşmeler.. ne kadar da aksak bir ritm kulağımda.. kendi düzenini sağlamış ölümlüler.. bam..bam..bam.. olası bütün melodiler.. şimdi söylenmesi gereken kulağın hemen dibindeler.. sus.. sırası değil.. sonra.. daha da sonra..

Hiç yorum yok: