1 Eylül 2008 Pazartesi

CANAVARI ÖLDÜREN GÜZELLİKTİ

tutkularla yola çıkarsan olacağı buydu çocuk.. başarısızlık her daim ardından koşturmakta.. biliyosun.. farkındasın.. bir aksamayla binlerce donluk hatıra bi anda binecek omuzlarına.. ayak sesleri çok yakın.. menzili kaybedeli yüzyıllar oludu.. biliyorum.. gözün kendi kanınla kapanmış durumda.. besbelli insan eti kokuyo bütün çıkmaz sokakların.. hadi.. yetişmek üzere bütün öfkesiyle geçmişin.. kadim zırhın ve çoktan unutulmuş tanrılarınla başbaşasın sadece.. koş.. bunun için yaşıyormuşcasına koş.. ne zırhın ne de unuttuğun tanrıların yetişebilsin adımlarına.. anıların çok yakında.. binlerce zaferden başın dik ayrılmışken bir güzellik.. tek bir bakışa kaybettin bütün hünerlerini.. şimdi koş.. ondan senden ve geçmişinden ve geçmişinden kalanlardan.. getirdikleri ve götürübeleceklerinden kaç.. koş.. bunun için yaşıyormuşcasına koş.. korkaklığın dillere destan olsun ve kadınlar soğuk kış gecelerinde çocuklarını susturmak için anlatsınlar soba çatırtılarında.. koş.. koş evlat sadece koş.. ardına bile bakmadan bunun için yaşıyormuşcasına koş..

canavar.. elleri kanlı ve gözlerinde nefret saklı.. binlerce yaraya boyun eğmeden yıllar yılı ayakta kaldı.. canavar sessiz ve sakin çürümekte şimdi kendi çukurunda.. şahidim ben de her ölümlü gibi şahit.. canavarı silahları değil.. güzelliği öldürdü..

Hiç yorum yok: