1 Eylül 2008 Pazartesi

PEKİ..

ahmet amcan vefat etmiş oğlum..

peki ve binlerce noktalama işareti.. peki.. ne demem bekleniyo ki şu an.. peki.. öyle olsun.. hem vefaat etmek.. ne biliim ne işi var ailevi meselelermiz içinde.. şey ölmemiştir.. ne biliim.. peki işte.. öyle sade ve ruhsuz.. peki.. kapa telefonu hemen.. elektriğe çevrilen ses dalgaları ne kadar da anlatabilir ki ölümün hissettirdiklerini.. bak yine hep söylediği gibi.. sen duygusuz gözüken bi yaratıksın sadece.. şimdi bu peki ye ne derdi ki.. bana da mı peki be çocuk.. öldüm hala da mı peki.. şey amcan ölmüş.. ahmet.. peki amca.. peki niye.. bir amca durduk yerde niye ölür ki.. neden.. sorgulama.. pekilerinle.. pekilerimizle sus.. kabullen.. şahit olanlar yüz beyazlamasına nedenler niçinler.. ahlar vahlar.. gereksiz aşırı gösterişli duygusal sendromlar.. oysa bak benim bir tek pekim.. sanırım ellerim ve ayaklarım buz kesmiş durumda.. kafamda çanlar çalıyo.. şey biz sizle hep tatile çıkalımmı amca.. süper eğlenceli.. bak hem babana anlatamadığın sorunlarını bana anlat olurmu emre.. amca demek baba yarısıdır.. şey peki.. yarısı öldümü şimdi babamın.. kaçta kaçı kaldı elimde hayata tutunmak için.. 1/2 çok büyük bir rakammı.. babamın yarısı ya da yarısı mı hayatıma kattıklarının.. napıcaz be.. şey sanırım beynim zonkluyo.. sadece basit ve ruhsuz bir peki.. ölüm haberleri bu kadar şey nasıl anlatsam.. bu kadar neden soğuk ki.. şey.. amcan öldü emre.. - peki.. ben şimdi kimlere göstermeden ağlamalıyım.. varsa elinizde listesi.. peki.. hoşçakal.. güzel insan.. hoşçakal..

Hiç yorum yok: