Gündelik müslümanlaştırmalar kadın. Ay başı sancısı ve dokunulan bitkinin solması. Gündelik yahudiler ve tüketilen ciğerler. Paketi üçbuçuk liraya keyiflenmeler.
Açız biz demesi halkın yada açlık sınırının ne kadar da keyif verici madde tüketimine namüsait olası kimin umurunda. "Mister pirezident" zemzem seviyor.
Kıbleye yönelik dert yanma çabaları aşılanmakta bak farkında mısın? Ne kadar rekatta roket gibi fırlar ekonomimiz yerinden? Pek fazla çökertildiysek de aslen hepimiz ne güzel türküz.
Kadın bacaklarından kan sızmakta, bu gece yanaşmam sana. Oysa "Mister pirezident" pek keyiflidir uzlaşırken birinci zevcesiyle. Birincinin eti kemiği girilebilir cinsten olsa da, biz ikinci zevcenin keyif sigarasından başka getirisi yok. Beyaz Saray olmasa da diz çöküp müzik aleti çaldığımız ofisler, yine de Ankara'nın gricene bir zirvesinde hoş bir sokakta bellenmekte belimizin en hassas bölgeleri. Yav ben bilmem onu azıma almayı, hem kaçmaz mı oruç? Namaz vakti gündemden düşmez. Neler yapsak da çalkalayıp tükürsek. Hiç yutmasak, kazaya kalmasak. Yav "Mister pirezident" hiç çalkalamışmıdır acaba. Oysa orucu bozmaz ki hem yutulmadan gırtalağa değen şey.
Dil dinin bekçisi midir? Yok mudur böyle ataözleri? Yada dini bütün bir gece ne kadar da dinsiz bir melodidir.
Yav kadın, git seccademi getir canım yaramazlık yapmak istiyor.
Not: Bu hikayemizde anlatılan her şey hayal ürünüdür, gerçekle uzaktan yakından alakası yoktur. Bizim yöneticilerimiz süperdirler zaten. Onları çok severiz ve böyle şeyler kesinlikle söylemeyiz. Hep hayal ürünü yani. Yaşananlar ve yaşattıkları da dahil olmak üzere.
Not: allaam sen coen biraderlerden en az birinin belasını ver yareppim amin..
1 Eylül 2008 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder