1 Eylül 2008 Pazartesi

capon

neşeli bir kahkahayla anadan üryan çıkverdim halkın arasına.. kime dokunsam hayat bahşettim.. ellerim fena günah keçisi.. ağır aksak yaylana şımara yürümekteyim insanoğlu içerisinde.. adem soyu pek soysuz.. dokunuşum mutluluk ve neşe kaynağı.. gökkuşağı gibi.. binbir renk ile üzerlerine abanmaktayım sanki.. herkesin boynu gökyüzüne bakmaktan tutulmuş.. vaziyet haram.. yavaş yavaş.. şımara şımarta.. yürüye yürüye belli belirsiz bedenlerin üzerinde.. nasıl da mutluluk bırakmakta her adımımla toprağa bedenim.. bastığım yer gül bahçesi.. neşeleri daim olsun.. isteklerim isteksizliklerinden kaynaklanmakta.. bilincindeler mi.. sanmam.. adem oğlu.. puştun soyu.. elleri ne kadar küçük.. gözleri kalpleri.. hepsi için sevgiler getirdim oysa.. nasılda mutlular yanımda bulunmaktan.. her biri küçük akide şekeri.. japonlar tuhaf yaratıklar.. yaradılanlar içinde en çok radyasyona maruz kalanlar.. nasılda neşe kaynağı güçlendirilmiş uranyum.. yeşil garip gülüşleri var.. sevdiğim nehirler ve vazgeçemediğim sıradağlar.. hepsinin üzerinde asalet ve biraz insan idrarı var.. ağır aksak neşe verirken adem soyuna.. soyuna döküle bir ben salkım saçak.. herkes bir anda ayıplamakta.. oysa bu sıcakta tenden ziyade ne alınabilir ki omuzlara.. girişimci bir kişiliğin en girişken noktasından içeri, yer kabuğunun derinliklerine devam ettmekte yolculuk.. tabiat benimle yeniden yeşermekte.. japonlar hala tuhaf.. küçük bir boy ve gülen bir surat.. hangi milletin askerine cinsel bir organ benzetmesi yapılabilir ki bunlardan başka.. yer kabuğu beklemekte.. sıcak derin ve kadim.. yavaş yavaş basınçla birlikte kan şekerim artmakta.. sabah ereksiyonu tadında kabarmalar mevcut yerin alt katmanlarında.. onca götü üzerinde taşıyan elbet yanardağa.. patlar babam.. daha sıcak daha ziyade.. derinlerde bir yerlerde.. sonra en dipte.. yada belki en kuytu köşede.. merkeze varınca.. ki merkez benim gelişimle yerini devretmekte.. dünya bir barış bir neşe.. of çük kafalı japon askerleri sağda solda gene.. enteresan bişi.. gülmek için illa radyasyonmu damarlara zerk edilmeli.. merkezde ben ve dünya benimle dönmekte.. nasılda mutlu insanlık.. üzerinde bulundukları kadim kürenin merkezine evliya gibi, erken doğum ürünü bir piç kurusu girmekte.. peh.. dönüyoruz şimdi ağır aksak dönüyoruz.. yaz güzel mevsim ve ardından bol bol ürüyoruz.. çoğalıyoruz.. sonunu düşünmüyoruz aman adem oğlu.. bir piçe uyduktan sonra sonun önemini anlayamıyoruz.. nerede kalmıştık.. evet japon.. tuhaf.. japonlara uyuyoruz.. dönüyoruz ha babam dönüyoruz..

Hiç yorum yok: