1 Eylül 2008 Pazartesi

sırt ağrısı

sırt ağrısı.. ve mide bulantısıyla karışık bir baş dönmesinin ardından..

sorgulamaktan soğumuş bir insan kitlesini aşma çabası.. gözler gözlere değmeden.. aman beyim fazla da üstelemeden.. sakince kaçabilirsek eğer burdan.. evet, işte o zaman daha fazla ümit edebiliriz.. umudumuzun kesildiği bölgelerden.. şimdi aslında boğazda bir rakı sofrası gerekliydi.. biliyorsun sende.. mehtaba karşı ben ve benden gelen, aynı sofraya dizilmiş mezecikler eşliğinde.. bir yudum rakı ve bir yudum hayat..
az birazda gelecekten söz etsek..
ama önce kurtulmalı bu ablukadan.. sağımız solumuz kör kütük sağır dolu.. duymaya mecali kalmamış bildiğin kalas kıvamında kafatasları.. aman beyim.. çok kaçırmadan kantarın topuzunu, ölçüp biçip kelimeleri, hiç sunmadan aslında sulananlara, çekip bir anda gidebilmeli.. yapabilenler vardır elbet.. ya da sen ben gibi yapmayı düşünenler.. pek huzur yakışmaz gerçi bizim üzerimize.. doğuştan giydirilmiş bazı çıkmazlarımız var.. biliyorsun.. bilmesen de ne sanki.. öğrenirsin beyim.. ırzına geçilince nasıl öğrendiysen ses çıkartmamasını, bunu da öğrenirsin.. keyif zor iştir.. aylaklık başka bir meziyet.. "kazandığımızı farkedemiyecek kadar mı kaybettik" dersin.. gitmek lazım ama beyim.. buralardan uzaklaşmak.. bir siktire bakar aslında ya.. hani bir anda gurur yapmak.. kovucakları yok bu can pazarından canımızı almadan.. kalan beden bildiğin kitlesel bok kıvamında.. gitmek lazım beyim.. uzaklaşabilmek.. bu buhranı atlatıp olanca terimizle ve asla kurumayan fanilemizle, ki donumuzdan bir önce çıkamsı gerekenler listesinde.. bir anda gitmek lazım.. gelmez bilirim ya.. kadın da lazım yaımızda.. beyaz tenli gül memeli kadınlar.. hani çok derinlere bakabilen ve geçmişi tamamen unutturan.. gelmezler be beyim.. bizim gibi yönü belirsiz bilinmezlere değil kadın.. kadını olsan beyin bile gelmez.. ama gitmek lazım.. dediğim gibi ansızın..

Hiç yorum yok: