Düşmeyi anlat dedi bana.. Düşmenin nasıl bir şey olduğunu.. Yaptığın hataların ardından, sana sunduğum laneti kabullenişini ve sonsuz düşüşünü anlat bana.. Binlerce yıllık kuraklıklardan ve her ölümlüyü binbir çileyle yok edecek acılardan geçtin.. Zihnine oyunlar oynadım.. Delirmen için neyim varsa yükledim sırtına.. Düşüşün anlam kazanmasın diye adını bile koymadım yalnızlığının.. Sadece fiile odaklan diye "düşmek" dedim yaptığın şeye ve sana "düşen" sıfatını ekledim kendi aklımda.. Şimdi hadi anlat dedi.. Seni en tepeye çıkardıktan sonra sonsuz yolculuğun olan düşüşe kendi elimle sunuşumdan sonra.. Neler oldu.. Anlat.. Dedi..
Binlerce yıllık bir yalınlık.. Düşüşüm sonsuz ve karanlık.. Kaç yaşındayım.. Ya da kimim bilmiyorum.. Tek bildiğim düşüşüm.. Ve yüzüme vuran sonsuzluk rüzgarı.. Yaşlanıyorum.. Farkındayım.. Düşüşüm senelerle ölçülemeyecek kadar yaşlı.. Ellerinden kaydığım bir bütünün, şimdi ufalanmak için zamana kafa tutan son parçasıyım sadece.. Yeniden ve yeniden içinin sonsuzluklarına düşüşüm.. Zihnim binlerce hikayeyle bulanmış durumda.. Gözlerim kapalı.. Ya da kapalı olduğunu sanmama yetecek kadar karanlık düştüğüm delik.. Karanlık öyle huzursuz ve yırtıcı ki.. Aydınlık eski hikayelerde anlatılan bir efsane sadece.. Bilmiyorum, en son ne zaman gerçekten hava doldurdum ciğerlerimi.. Umutsuzluk ve hayal kırıklıkları soluyorum.. Damarlarım düşmenin verdiği acıyla belli belirsiz düğümler oluşturmuş tenimin hemen dibinde.. Aslında öyle anlamsız ki düşüşüm.. Sanki yükseliyorum belki de.. Bilmiyorum.. Aşağısı ve yukarısı anlamını yitireli çok oldu.. Sadece düşüyorum..
Sen.. Büyük günahların ve sadece ziyan olmuş halkların sırtına yüklenebilecek acılarınla.. Bunca yıl.. Bunca zaman.. Ve bunca hayat.. Binlerce ölümün ve doğumunla.. Sen.. Bir parça.. Zerre belki.. Zamanla yaşıt düşüşün.. Kadim çağların en eski efsanesi.. Anlat.. Bana daha fazla anlat.. Cinayet mahaline dönen bir katil kadar umut dolu gözlerim.. Bana ölümlerini ve doğumlarını anlat.. Seni dönüştürdüğüm bu "şey" i anlat.. Yokluğa gidişin ve varlığı yeniden doğuruşunu anlat.. Binlerce umut yükleyişini, kalp denebilecek organlarına ve ardından her birini gözlerinin önünde kaybedişini.. Umutsuzluğunu anlat.. Hadi.. Artık hissizleşmiş ruhunu bana tekrar aç ve küllerinden yaradılışının hakkını vermek için bana anlat..
Düşüşün en kötü yanı.. Belki de sadece her an sona erecek diye düşündürmesi. Her an "işte bitti" diye içimden geçirişim.. Oysa yanılsamalar.. Düşüş insan elinden çıkan bir şey değil.. Tanrı başrolu kendine biçmiş.. Düşüşüm ezeli.. Sonunu beklemek düşüşten daha büyük bir işkence.. Acıların bedenime uzun zaman önce etki etmeyi bıraktı.. Ölümler gördüm.. Ruhum katlanır sandım binlercesinden sonra.. Ama sevdiklerim öldü.. Hayallerimde dostları öldürdüm ellerimle.. Kadınımı.. Ailem.. Ve gökyüzü kırmızı bir hal aldı kararmadan evvel.. Tüm umutlarım işte o kızıllıkta asılı kaldı.. Çürüdüm.. Düşerken binlerce defa çürüdüm.. Ve binlerce kere yeniden yaradıldım.. Neresi yukarısı ya da neresi aşşağısı.. Neden bu lanet.. Sonsuzluğumda ızdırabıma alışamazken.. Şimdi yeniden bir dirilişle, düştüğümün karşısına dikilmem neden..
Sen.. Soru sorabilecek kadar kutsal olamadın asla gözümde.. Düştün ve düşüşünle cennetin bir parçasını siyaha boyadın.. Ardından lanetine ağıtlar yaktı en sevdiklerim.. Ama ben senden hep nefret ettim.. Yarattığım ve nefret ettiğim tek şeydin sen.. Şimdi sadece son bir tatmin duygusu için diriltildin.. Düşüşün baki.. Af dilemek anlamsız, af dilemeyeceğini de biliyorum oysa.. Benden güçlü bir kul yarattım.. Ve sana hem taptım, hem de seninle gurur duydum.. Yarattığım en güçlü kaya.. Kendimin bile bir türlü kıramadığım.. Şimdi acın sonsuz olsun.. Düşüşün baki.. Seni seviyorum insan.. Öldüremeyecek kadar ve belkide ızdarıbın en fazlasını yükleyecek kadar çok.. Düş kulum.. Zaman tükenip tüm insanlık bana geri dönse bile sen hep bizden uzakta ve bizim içimizde düş..
Sen.. Yaradılışım ve yaradanım.. Varlığımla birlikte düşüşün baki.. Sen.. Ve ben.. Olabildiği kadar son ve olabildiği kadar sonsuz.. Sıfatsız ve anlamsız.. Oysa tüm anlamları içinde barındıracak kadar kudretli..
Seni seviyorum..
1 Eylül 2008 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder