kaldırımlara küçük damlaalr halinde yağmur çarpıyordu.. kurumuş taştan seken damlacıklar şahane.. birsürü ayak aynı anda yeri sarsmaya çabalıyordu.. ayaklarım tuhaf bir ihlseşme organı oluverdi.. peh.. her adımda ben yağmuru çiğnedim.. insanlar hep ayak izlerimi aradılar.. binlercesi kaslarını gerdi ve bir başka adım için daha nefes biriktirdi.. ciğerleri pembe hep.. oysa benimkisi griden vazgeçmiş bir siyahlıkta.. havada et kokusu ve belki onu gizlemeye çabalayan etçillern rüküş parfüm döküntüsü.. oysa terlemek ve ter kokmak neden sadece cinsel hayatta güzel gösterilmeye çalışılmakta.. peh.. kaldırımsız bir yolda yürüdüm bu gün.. her yer küçük taşlar.. küçük olan her şey ayak altı.. basınca kafa tutabileceğini iddia eden her şey basınca tabii.. yol düz.. yokyşy yok denebilecek kadar yokuş.. becerebilecnee hayat gibi.. küçük dersler vermekteyim.. patika mahayietinde.. ben yürüdükçe adımları takip edilmekte.. adımlarımın haberi yok hiç bir mevzudan.. ayaklarım bambaşka bir duyu organı.. yer gök sallanmakta.. birileri de elbet ben,m ayaklarıma bakmakta.. güzel organ.. suratıma damlalar çarpmaya başladı sonra.. yer yüzü ben yürüdüğüm için mi dönmekte.. her dönenin kaderi döndüü tarafın aksinde götünü bırakmak ya.. götüm de arkamdan ayaklarımla gelmekte.. ayaklarım ne çok şeyi taşıyor.. ne çok yük.. altında dayanabileceğini iddia eden herkes.. elbet çiğnemek sadece çene eylemi değil.. ayaklarım tuuhaf parmaklarım.. çoğuna göre kısa sayıalcak bacakalrım ve üzerinde taşıdığım kuru kara kafa tasım.. her yanım cinsel organ.. hissediyoruz birbirimizi.. ayaklarım en önemlisi.. benim cici ayaklarım.. ben yürüdükçe ki ayaklarıma uymaktayım sadece.. ben benliğim götümdewn sonra değer verdiğim.. sırasıyla bütün taş döşeme yolun üzerinden ardımdan gelmekte.. yağmur hepimize eşit yağmakta.. tanrı adil davransa da, ki davranmasa da.. büyük ulu ve ayaklarımın üzerinde bir başka yük olarak kayıtlarda yer almakta.. kısacası dünya ikiyi ayrılmakta.. beni taşıdıklarım ve beni taşıyanlar.. maalesef.. götüm götümün ardıdnan gelenler ve elbet onlara hükmedenler tarafımdan taşınırken.. sadece kaldırımlar ayaklarımı tartmakta.. fena.. omuzlarım biraz acımakta.. ki kaldırımalrın dili olsa elbet o da içnden anamıza sayırmakta.. ayaklarım benim küfür edilmek için yaradılmış organlarım.. daha anlatmak istemiyorum sanırım.. özelde kalmasını isediğim yanlarım falan var.. öpüyorum tanrı..
18 yaşın kutlu olsun kardeş.. abinin hatalarını tekrar et.. inan çok keyifli..
3 Nisan 2009 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)