1 Eylül 2008 Pazartesi

Çocuk

Koca gözlerini dikmiş bana bakıyor.. Tuhaf bir çocuk.. Saçlarını sol tara taramış.. Gözleri zeytin kara.. Beyaz tenli küçük burunlu.. Çocuk, üzgün yada mutlu değil.. Tuhaf.. Sadece bakışlarında sonsuz merak.. Herşeyi bilmek amacında besbelli.. Dünya kocaman bir oyun alanı.. Üstü başı pırıl pak.. Annesinin gözdesi.. Kaşında eski, küçük bir yara izi.. Yaramazlık, zamanında başına iş açmış.. Şimdinin sessizliği belki de ondan.. Çocuktan ayrı bir bünye.. Bakışları tuhaf.. Tek kelimesi yok geldiğinden beri.. Sadece beni süzüyor.. Ellerime ayaklarıma.. Gözlerime bakıyor.. Sakladıkalarımı ezbere biliyormuşcasına.. Çocuk.. Garip.. "Saflık var içinde" diyemeyeceğim cinsten.. Elleri ufacık.. Gözleriyle kocamanlaşıyor ve yakalıyor beni.. Sorular soruyor.. Binlerce ışıltıyla bakan gözleri.. Bana, sinir bozucu sorular soruyor.. Kaşı yara.. Gözleri koyu ve zamansız bir siyah.. Neden? Nedenleri bitmez piç kurusunun.. Neden? O kızdan neden zamansız ayrıldın ki sen.. Hani çok uğraşmıştık.. Hem neden sigaraya başladın ki.. Hani sevmezdik biz sigarayı.. İçki içmek günah değil mi.. Hem sanane ulan cüce.. Temellerim sarsılmakta.. Sinirlerim bozuk.. Çocuk minimal tavırlarla evrenini yeniden ve yeniden sorgulamakta.. Annem yaşıyor mu sahi? Çok severdim O'nu, biliyrosun.. Ben gitmeden ölmüştü annanem.. Dedem.. Hani maltepe içen.. Evet, bir o bir de Ahmet amcan.. Hatırlarsan.. Sonrası ölenler senin için çok gençtiler.. Üzgün belki.. Aslında pek de değil.. Ölümü benden daha çabuk kabullenmekte.. Turuncu ayı duruyor mu? Hala isim koymadık ona.. 25 sene ulan piç kurusu başlatma ayına.. Hem sen gerçekten.. Hem sen.. Hem ne kadar özledim ulan seni velet.. Ne çok özledim bir bilsen.. Kabullenmeyişlerim büyümek sevdasından yeminler olsun.. Yok sana bir kırgınlığım.. Ayakların hala sıcak suda küçük buruşuk hallerini alıyor mu esas sen onu söyle? Hala her banyo sonrası ellerine bakıp ihtiyar oldum ben diyor musun? Yoksa sobanın yanında havlulara sarılmış halde, annenin kokusunu içine çekmek hala o kadar güldürüyor mu seni.. Çocuk.. Ukala velet.. Hani herşeyi bilirdin geçmişimde.. Anlatsana bana mutluluğu.. Turuncu ayıyı traş etmek değil 25 yaşında hayata anlam katan.. Hadi söyle bakalım.. İhtiyaçlarımı, mutsuzluğumu gidericek cümleler söyle o çok bilmiş dilinle.. Saflığını anlat bakalım bana emanet ettiğin hayatının ırzına geçmelerine inat.. Geceleri kabuslarını bile özledim çocuk.. Geçmiş korkularım ne kadar sevecenmiş oysa.. Şimdinin karabasanları bana gün ışığında yanaşmakta.. Ah be çocuk.. Ne çok ihtiyacım var oysa sana.. Biliyorum.. Gelmelerin sonucu gitmeler ama.. Gitmesen ya.. Sinirlerimi bozsan yine.. Hiç gitmesen.. Senin dışında kalan o kadar karanlık o kadar ölüm ki.. Çocuk.. Sen beyaz teninle içime yeniden yerleşsen.. Mutlulukmuş meğer senin öznesi olduğun her fiil.. Büyüynce anlıyor insan.. Oysa bak bir seni özledim ben.. Seni.. Küçük ellerini.. Becerikli ellerini.. Annemin yanaklarını tutan.. Hayatı yakalayan ellerini.. Çocuk.. Balım çocuk.. Akıllı, zeki, şeker çocuk.. Gülüşünü özledim be çocuk.. Ne olmuş şimdi büyümüşsem.. Benim için gülemezmisin ki.. İnadını bilmezdim.. Yoksa bu bana bıraktığını kötüye kullanmamdan mı? Ama ben de istemezdim böyle olmasın.. Hadi affet be velet.. Hem sen kıramazdın kimseyi eskiden beri, kızamazdın.. Çocuk.. Sevdiğim çocuk.. Özlediğim çozuk.. Ne olursun gülsen bir daha.. Hani hiç gitmeyecekmiş gibi giyip pijamalarını yerleşsen kaburgalarımın en geniş olduğu yerin hemen altına.. Saflığım, neşem, ölümsüzlüğüm.. Yeniden ısıtsan ya kalbimi, yeniden bir "neden" versen.. Özlediğim.. Çocukluğum benim.. Ne olur ben hiç büyümesem.. Sen de gitmesen.. Ölmesem be çocuk.. Sensiz ölmesem..

1 yorum:

Adsız dedi ki...

o turuncu, traşlı, kalp ameliyatlı ayı benim de çocukluğumdan bir parça tıpkı o ukala herşeyi bilen velet gibi...
ölmediyse onu kendi çocuklarına sakla, onlara babalarını anlatır..